Sosyal Medya

Güncel

Türkiye, İngiltere’yi yardıma mı çağırıyor?-Nedret Ersanel

29-03-2017 08:32

Cevaba, bir başka ikircikli soruyla başlayalım... Ankara, ABD 'iç savaşında' kimi destekliyor? Alelacele, “Tabii Trump'ı” cevabını yapıştırmayın. Öyle değil! Türkiye ve ateş hattının eşiğinde, savaş alevlerinin yüzünü yaladığı bir çok ülke, “bu haris iç çekişmenin” iki dönem dahi sürmesinden memnun kalabilir!


Washington'da Başkan Donald Trump ve müesses nizam arasındaki çatışma yatışacak gibi değil ve her gün yeni boyutlara sirayet ediyor...
Bu yüzden dünyanın izlediÄŸi dış politika konularını irdeleyen her metin, “eÄŸer Trump iktidarda kalabilirse” diye baÅŸlıyor. O derece!
 
ABD Kongresi Temsilciler Meclisi kanadının İstihbarat Komisyonu'nda Pazartesi gününde yaşananlar gibi...
FBI direktörü James Comey, Başkan Trump'ın Beyaz Saray zaferi için ABD başkanlık seçimlerine Rusya'nın müdahale ettiği iddiasını soruşturma kapsamına alındığını onayladı. (20/03)
Ortada elle tutulur ne var derseniz, bir şey yok. Ancak her an ortaya bir şey çıkacakmış havası var ki, çıkar. O da pazarlıkların sonucuna bağlı!
 
Bu türden soruşturmalar, pisliğe yaklaştıkça mutasyona uğrar.
 
ABD'SÄ°ZSÄ°NÄ°Z!..
 
Hasılı, Trump'a yönelik saldırı devam ediyor ve hem yalancı hem Obama yancısı oldukları aşikâr Ulusal İstihbarat başkanı James Clapper ve CIA'in eski patronu John Brennan'ın yıpratıcı ifade/açıklamaları devam ediyor.
Belki de, “daha az Amerika”nın bulunduÄŸu bir dünyanın nasıl olabileceÄŸi konusunda düşünmeliyiz. Malûm, Amerikalılara göre “onlarsız bir dünya var olamaz”.
Kim bilir!?
 
Ama şu gerçek, bu iç çatışma elindeki en büyük gücün, ordunun kıpırdamasını, kıpırdarsa da iç çatışmaya malzeme üretecek kasıtlı yanlışlar yapmaya müsait görünüyor! (200 masumun öldürüldüğü son Musul vakası.)
İç kanama ordunun yurtdışına müdahale ihtimalini azaltıyor ve bu bizi ilgilendiriyor.
ABD Dışişleri Bakanı Rax Tillerson yarın Türkiye'ye geliyor. Bizden sonra Brüksel'de NATO Dışişleri Bakanları toplantısına katılacak, ardından 12 Nisan'da Rusya'ya gidecek. Ankara'dan önce de Çin'deydi.
Türkiye'de ana konunun ne olacağını biliyoruz. Suriye, PKK/PYD, DAEŞ.
 
Görüşmelerin perde arkasını sizinle paylaşacağız ama Amerikan sisteminin kısmî felcini anlamak için Çin gezisi önemli.
Tillerson gitmeden evvel Kuzey Kore çıldırdı. Nükleer denemelerin sayısını artırdı. Aynı anda dört füze ateÅŸlediÄŸi vakalar olunca ABD “savaÅŸ” tehdidinde bulundu.
 
Washington, K. Kore'nin arkasında Pekin'in olduğunu elbette biliyor.. Fakat K.Kore'den bağımsız kıvılcımlar çakabilir! Bu yüzden sert çıktı.
 
ABD-Rusya yakınlaÅŸmasının Çin'e yönelik bir cepheye evrilebileceÄŸi kestirmemiz “kopyala yapıştır” yöntemiyle yaygınlaÅŸtığından, “konjonktürel” Çin-ABD yakınlaÅŸmasını iÅŸaret ettiÄŸimiz halde kimseyi inandıramıyoruz.
Trump yönetiminin Çin'e yönelik ilk ifadeleri de tuz-biber oldu. Herkes, “ABD'nin tek ve kesin düşmanı Çin” tarifine yapışmış durumda.
DeÄŸil!
 
ABD Dışişleri Bakanı Türkiye'ye, K. Kore konusunda Çinlilerle anlaşmanın rahatlığıyla geliyor.
Şu an Trump'ın en son istediği şey Çin ile bir anlaşmazlık.
 
Çin DışiÅŸleri Bakanlığı: “DışiÅŸleri Bakanı Tillerson'ın Çin ziyaretinde iki taraf ortak bir fikir birliÄŸine vararak Çin ve ABD iliÅŸkilerinin anlaÅŸmazlık ve meydan okuma yerine karşılıklı saygı ve kazan-kazan iÅŸbirliÄŸi ruhuyla yeni bir hareket noktasında olduÄŸu teminatını verdi. AnlaÅŸmazlık ve meydan okuma yerine karşılıklı saygı ve kazan-kazan iÅŸbirliÄŸi, Çin ve ABD arasındaki iliÅŸkinin son zamanlardaki istikrarlı büyümesinin nedenidir. Ä°kili, bölgesel ve uluslararası iÅŸbirliÄŸini geniÅŸletmek ve Çin-ABD iliÅŸkilerini daha üst konuma getirmek için ABD ile iletiÅŸim, anlayış ve güveni geliÅŸtirmek isteriz”.
Gayet açık herhalde. Şimdilik kaydıyla gerginlik bitti!
 
BİRAZ DÜŞÜNMEK İSTER MİSİNİZ?
 
Washington'daki uğultu, Trump'ın diplomatik ayak seslerini duymamızı engelliyor ama bunlar bir planın parçası gibi değil!
 
Suriye ve Irak'ta aynı verimliliği üretebilir mi?
Çin'de rahatlamış bir ABD'nin Rusya ile ilişkilerini nasıl tanzim edeceği ayrı bir mesele.
Güvenli bölgeler ve YPG'ye yönelik yaklaşımları savruk ve kendisini tuzaklayabilecek Amerikan kurumlarına teslim edilmiş gibi.
 
Bu durumdaki ABD'nin Suriye'de hemen karar alıp, uygulaması zor. Rusya ve Türkiye ile karşı-karşıya gelmeden, DAEŞ'le savaşıp, İran'ı öteleyerek, YPG/PYD'yi de 'kendisine saklayarak' durumu idare etmeye çalışıyor.
Bu stratejik bir plan deÄŸil. Amerika eninde sonunda bir karar alacak ve uygulayacak.
Bundan evvel Türkiye, “asimetrik sürpriz” yapmalı. Ä°ster askeri ister diplomatik!
 
Veya ikisi birden.
 
GeçtiÄŸimiz Cuma Star'da Prof. Beril DedeoÄŸlu şöyle yazıyordu; “Bu çıkmazın aşılması ancak üçüncü bir oyuncunun devreye girmesiyle mümkün olabilir. Kim bilir belki Londra saldırısı sonucunda Ä°ngiltere DEAÅž'la mücadeleye çok daha etkili biçimde katılmak durumunda kalır ve üçüncü oyuncu olmaya aday hale gelir.”
 
Dün ise Sabah'tan Okan MüderrisoÄŸlu katıldığı bir forumdan ÅŸu notları aktarıyor; “ABD ve Ä°ngiltere'nin, Suriye krizine doÄŸrudan askeri müdahalede bulunmaması Ruslara alan açtı. Esad rejimi kurtuldu. Kürtlerin, Arapların boÅŸalttığı kasabalara yerleÅŸmesi adil deÄŸil. Türkiye'nin endiÅŸeleri meÅŸru. Kuzey Suriye'de iÅŸler bir dengeye oturmalı, Sünni Araplar da denkleme girmeli!”

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.